Vekalete eleman aranıyor

Vekalete eleman aranıyor.. 10 parmak daktilo yazmayı bilen, hali vakti yerinde, askerliğini yapmış 550 kişi istihdam edilecek!

 

Askerliğini yapmış şartını okuyan bayanların “bizi de askere alsalar ya” demelerine fırsat vermeden durumu hemen düzelteyim.. Yanlış okumadınız ama yanlışta anlamayın.. Bu işin espirisi… Ama asıl konumuz geri sayımın başladığı Haziran 2011 deki genel seçimleri…

 

Seçim atmosferinin ısındığı şu günlerde, siyasi parti aday adaylığı yarışı da bir o kadar ısınacak…

 

Zira aday adaylığını açıklayan kişilerin sayısında da hızlı bir artış gözlemlenmekte…

 

İlk başlarda genel merkezlerde  nabız yoklamalarıyla ısınma turları atan milletvekili aday adayları sırayla sahaya çıkmaya başladılar.

 

Bu hareketliliğin sürdüğü Güneydoğuda, özellikle Ak Parti ile Bağımsızların kıyasıya bir mücadelesine sahne olacak bu seçim..

 

Önceki seçim tecrübemizden hareketle, BDP cephesinde aday adayları arasında çok fazla çekişme olmayacak gibi ama Hizbullahın serbest bırakılan üyelerinin seçimlere çokta soğuk bakmaması seçimleri BDP açısından daha da farklı kılacak gibi görünüyor.

 

Farklı şehirlerden transfer sistemiyle gösterdiği adaylara rağmen, yürüttüğü politika ile  Güneydoğuda  halkın ilgisini gören BDP nin bu sefer daha temkinli davranacağı ve aday belirlemede seçici olacağı konuşulmakta..

 

Ak Partiden aday olacakların da işi epey zor görünüyor.. Zira aldığımız bilgiler Güneydoğudaki pek çok ilde yüzlerce başvuru olacağı yönünde..

 

Özellikle Ak parti il yönetimlerindeki koltuklarını bırakanların kafasına göre hareket ettiğini söylemek biraz güç gibi..

 

Geçen gün Batman’dan gazeteci dostum Mehmet Bey aradı beni.. Başbakan Erdoğan Batman’a geliyormuş.. Batman’ın son günlerdeki siyasi atmosferini konuştuk uzun uzun..

 

Mehmet Bey mesleği icra etmenin yanı sıra bölge meselelerine de duyarlı bir insan.. Bu görüşmeden; Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa vb. illerdeki milletin vekilliğini üstlenecek aday adaylarının niteliği ile ilgili kaygıların bir benzerinin Batman’da da olduğu sonucunu çıkarttım ben..

 

Bu arada siyasi tarafgirlikten uzak bir çalışma koymayı düşünüyorlarmış Başbakan’ın önüne…

 

Fena bir düşünce değil aslında ama sadece Başbakan için olmamalı bu çalışmalar elbette… Demokratik açılımla yakalanması istenen havanın öncelikle bölge vekilleri ve vekil adaylarınca iyiden iyiye  hazmedilmesi ve anlaşılması, sonrasında da herkese ve herkesime açılımın getiri ve götürüsünün iyi ifade edilmesi gerekiyor kanaatimce…

 

Bunun içinde bölgenin iyi analiz edilmesi, halkın taleplerinin sathi masabaşı anketleri veya seçilmiş kişilerin oluşturacağı dosyalarla değil, yerinden ve yerlisinin dilinden verilerle yola çıkılması, iyiniyetli her girişimi başarılı kılacaktır.

 

Aksi takdirde demokratik açılım yerini aristokratik ya da oligarşik azınlığın ellerine bırakabilir ki, bu da Türkiye’nin katettiği mesafeden hayli geriye doğru dönüşü anlamına gelecektir..

 

Bu arada bölge için önemli sayılabilecek bir adımın Mardin’den atıldığını sizlerle paylaşmak isterim.. Mardin’de kurulan (USTAD) Uluslar arası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği’nin Şark bölgesi ve Ortadoğu başta olmak üzere sosyal, ekonomik, kültürel ve politik her türlü adımın analizini yapmanın yanı sıra, beyin fırtınaları oluşturmak hususunda da uluslararası sözü geçer birçok çalışmaya imza atacak gibi görünüyor.

 

Önemli olan; doğruyu doğru bilip doğru analiz edebilmek, ya da  yanlışı yanlış bilip nerde yanlış yaptığımızın doğru tahlilini yapabilmek…

 

İşin doğrusu görüştüğüm insanlarla olan doğal sohbetimden derlenmiş ve dostum Mehmet Beyle paylaştığım “Nasıl Bir Vekil” yazısı niyeti ile kalemi elime aldım. Herhalde konu konuyu çekince, sizleri sıkmadan bunu da gelecek haftaya bırakacağım gibi..

 

Güzel yurdum güzel insanı torpilli vekil kavramını da bulmuş yaJ… O iyiniyet dolu halkın sesini duyurma vakti artık…

 

Sosyal hukuk devletinde sivil toplum ilkelerini içine sindirmiş bir toplum yapısı ümidiyle hoşçakalın…