Hubb-u İhsanoğlu yerine Buğz-u Erdoğan Üzerine Yapılan Bir Seçim Örneği

Türkiye, yeni Cumhurbaşkanını seçmek için yarın sandık başına gidecek.

Seçim öncesi yapılan son anketler Erdoğan’ın ilk turda % 50 barajını aşıp kazanacağı yönünde..

Tarhan Erdem’in son hafta yaptırdığı ankete göre Erdoğan yüzde 57 oy alacak. Kalan % 43 lük oyun yüzde 34’ünü İhsanoğlu, yüzde 9’unu ise Demirtaş alacak.

Hemen hemen herkesin bir tahminde bulunduğu 3 kişilik bu seçimde daha öncesinde rakamlarımda (Erdoğan: %52-54, İhsanoğlu: %34-36, Demirtaş: %9-11) bir değişiklik olmadığını söyleyebilirim.

Arkasına 14 partiyi alan İhsanoğlu için en büyük handikap, aralarında 50’yi aşkın ilinde seçime katılma hakkı bulunan bu partilerin İhsanoğlu’na ait posterleri bile asmakta acizlik içerisine girmesi..

Bir bakıma zoraki nikah tavırları içerisine giren ve bir kısmı tabeladan ibaret olan bu partilerin iyi bir ekip çalışması yapması halinde İhsanoğlu’nun kazanmasından ziyade belki de seçimi ikinci tura götürmek için zorlayabileceklerini söyleyebilirim ama bu gün itibarıyla iş işten geçti artık..

İslam tarihinin ilk dönemlerine dair bir anlatım vardır. Hz. Ali’nin halifeliğini isteyenlerden bir kısmı için “Hubb-u Ali değil, Buğz-u Ömer” şeklinde söylenen bir söz: Yani Ali sevdasından değil de Ömer nefretinden kaynaklı bir Ali desteği..

Tarih aynasından bu seçime baktığımızda değişen bir şey olmadığını görmekteyiz. Hubb-u İhsanoğlu yerine Buğz-u Erdoğan üzerine kurgulanan seçim propagandası başarı getirmediği gibi, saygın bir ilmi kişiliğe sahip İhsanoğlu ismini yıpratmaktan başka bir şeye yaramaamıştır.

Erdoğan’ın yıllar içinde oluşturduğu karizmanın yanı sıra bu seçimde en fazla ilgiyle takip edilen isim şüphesiz Demirtaş olmuştur. Kendilerini temsilen katıldığı bu seçimde ne meydanlarda, ne de TV programlarında mahcup etmediğini ve olgun bir kişilik ve seçim propagandası yürüttüğünü söyleyebilirim.

Demirtaş’ın dili, BDP veya namı diğer HDP içindeki şahin kanadın nefretçi, keskin,  ve yaralayıcı dilinden ziyade Anadolu ekolü denebilecek olgun ve kapsayıcı bir dil kullandığı içindir ki bazı anketlerde %9’a kadar çıkan oy oranı, kendi tahminlerime göre %9-11 aralığını bile bulabilir.

HDP siyasetinin yol haritasına bir ipucu olması niyetine Siverek veya Diyarbakır’da sıkça anlatılan (çok değer verdiğim dostlarımın da olduğu bir aşirete nispet edilen) bir olayı fıkra niyetine paylaşmak isterim.

Cuma namazı sonrası kılınan zuhri ahir (öğlen namazı) saffı oluşturmak üzere:

–Hanefiler şu tarafa geçsin, Şafiiler de bu tarafa geçip saf tutsun şeklinde yapılan çağrıyı anlayamayan aşiretten bir vatandaş:

–Ben falan aşirettenim. Ne tarafa geçmem gerekiyor şeklinde safça sorduğu soru bölgede sürekli espri konusu olmuştur.

Gerek sağ ve sol oyların yarıştığı bu seçimde, gerek bölge genelinde izlenen politikada kapsayıcı olmak yerine Sağ-Sol-Kürt veya Sünni-Şii-Kürt şeklinde 3.taraf şeklinde ayrıştırmaya devam etmesi her iki düşünceden veya her iki mezhepten olan Kürtlere olduğu gibi, iç içe kaynaşmış Anadolu insanı için de ilerleyen zamanlarda gına getiren bir duruma dönüşebilir.

Gerek Demirtaş’a gerekse İhsanoğlu’na oy verecek kesimlerin bir kısmında kafa karışıklığı olduğunu söylemekle birlikte Erdoğan’a oy verecekler için bu durum en başından beri sözkonusu değil..

Hele hele Türkiye’nin çeşitli yerlerinde uygulamalarından dolayı beğenmedikleri Ak parti teşkilatları ve bazı vekillerin bu seçimde olmaması Erdoğan sevdalıları için seçimi daha şaibesiz kılmış durumda..

Erdoğan’a oy verirken tereddüt bile göstermeyen bu kitleye göre Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemdeki performansı ve siyasi geçmişi oy vermek için yetiyor.

Başbakanlık yaptığı 11 yıl 5 aylık sürede 80 yıldır yapılamayan hizmetleri yapması oy vermek için yetiyor.

Son 10 yılda 80 yıldır dayatılan ve dokunulamayan tabulara dokunması oy vermek için yetiyor.

Doğulu ve batılısıyla Anadolu insanının derdini dert edinmesi ve değerlerine sahip çıkması oy vermek için yetiyor.

Ümmet penceresinden bakanlar için İslam ümmetinin Myanmar, Somali, Gazze, Bosna, Mısır, Suriye ve diğer mazlum ve mağdurlarına gür sesle sahip çıkması oy vermek için yetiyor.

Yıllarca toplum mühendislerinin katsayı ve başörtü zulmüne uğrayanlar için bu zulmün ortadan kaldırması oy vermek için yetiyor.

Anadilde kurs, konuşma, müzik dinlemesi yasaklananlar için, bu yasakları kardeşlik adına ayakları altına alması oy vermek için yetiyor.

Geçmişten beri kendisini takip edenler için, bir şiirden hapse atılması, parti kurmasına rağmen siyasetten menedilmeye çalışılması, balyoz yakamoz vs. birçok darbe planıyla bitirilmek istenmesi, e-muhtıralar ve parti kapatma girişimleriyle sürekli bezdirilmesi, gezi olayları ve çeşitli operasyonlarla alaşağı yapılmak istenmesini takip ediyor ve tüm bunlar oy vermek için yetiyor

Ve ister kabul edelim ister etmeyelim her darbe ve yıldırma girişiminden daha güçlü bir lider olarak sıyrıldığı için oyunu vermeye devam ediyor.

Kabul etsek de, etmesek de o bir sembol artık.

Oyumun rengi belli ama önerimi merak edenlere son sözüm şu olsun.

Kitaplar dolusu icraata rağmen,

Bölgede 80 yıldır yaşanan acıları siyasi hayatını sona erdirme tehlikesine rağmen dokunmasına rağmen,

Yaşanan bu acılara süreç içerisinde sabırla merhem olacağını net bir şekilde göstermesine rağmen,

Hani güzel terbiye yolunu bulmak için terbiyesizlerin gittiği yolun tersi giderler ya..

Hani güzel ahlakı, ahlaksızların eylemlerini yapmayarak yakalarsınız ya..

Hani beyaza siyah, siyaha beyaz diyen kör muhalifler vardır ya..

Hani hem yiğidi de öldüren hem hakkını vermeyen nankörler vardır ya..

Hani farklı ırklara rağmen ortak faşist tavırlar gösterenler var ya..

Hani peşlerinden gitmek geçmiş 80 yıla dönmek, bölgede uyuşturucu ve silah ticaretini yaygınlaştırmak, kan ve gözyaşını yeniden getirmek olanlar var ya,

Onlara iktidar şansı, hatta umudu dahi vermeyin yeter..

Benim için bu seçim, daha önceki yazılarımda ifade ettiğim “Cumhurbaşkanlığı ile Devlet Başkanlığının Seçimi” olacak.. İhsanoğlu klasik cumhurbaşkanı, Erdoğan ise yasalarda öngörülen mesuliyetlerini tümüyle yerine getirecek, halkın seçtiği adı resmiyette konmamış bir devlet başkanı..

Hayırlı seçimler

USTAD  08.08.2014