Siyaset sahnesinde konuşulan tek konu zoraki koalisyon…
Bu koalisyonun merkezine Ak Parti’yi oturtup kiminle koalisyon kurmalı sorusunun cevabı aranmakta..
Koalisyon elzem mi değil mi tartışmasına giren dahi yok.!
———————————————
Meseleye biraz mizahla giriş yapalım.
Demokratik neslin devamı için olmazsa olmaz koalisyon şartına 8 Hazirandan bu yana yürekten iman etmiş bir muhalefet düşünün…
Sanki çoluk çocuğuyla perişan olmuş dul misali..
İlla ki bu evlilik gerçekleşecek..
Öyle kaptırmışlar ki kendilerini..
İlkine ne düşünüyorsun sorusu dahi sorulmuyor.
Bu koalisyon evliliği illa ki gerçekleşecek.
Hem de 92 yaşındaki ile.!
Ya diğer iki aday?
Şimdilik onlarla olmaz.
Orta yaşlarda olanı az hırçın, genci ise toy ve ne zaman ne şekilde davranacağını kestiremiyorlar.
Hem ikinci dışında hangisiyle bu koalisyon gerçekleşirse bir diğeri fena bozulacak..
Yani bu ikisinden biriyle yapılacak koalisyondan saadet değil beddualar ve ağıtlar çıkacak.
Her üçünün ağzındaki tek kelime: illa ki ikinci…
Pazarlama da hazır..
Uzun zamandır boşta ama hem bakımlı, hem uyumlu, hem de yurt içi ve yurtdışı çevresi geniş, askeriye, adliye, maliye, kısacası YE ile biten envaı çeşit devlet daireleri, geçmişten beri tanıdıklarla dolu..
Yani oldukça tecrübeli..
Başından birkaç koalisyon geçmiş ama büyük babasının ölümünden sonra bir türlü mutlu olamamış.
Bu niteliklerdeki partner ile koalisyon onu korkutuyor ama sistemin bekası için koalisyonsuz olmayacağının farkında.
Araya girenler, kendisiyle koalisyona evet diyeceği büyük partnerin uzun zamandır yolunda giden bir işi, iş tecrübesi, evi, arabası, uçağı dahil her türlü imkanı olmasıyla onu ikna etmek peşindeler.
Kulağına fısıldayanlar, “Bu koalisyonu kabul et, siyasi hukuk gereği bir sonraki aşamada hepsi sana kalacak..!” demişler.
Ayrıca son ikisi, yaşlı tanıdıklarına hali vakti yerinde bir partnerle zoraki koalisyon kurdurup birleşmelerinden oldukça memnun ve seslerini çıkartmayacaklar.
En azından şimdilik bu çok daha iyi onlar için.!
Hem tek başına saadet nasiplenmek için ilkinin sine-i millete erkenden dönmesi önlenmiş, hem de bu kısa birleşmenin ardından gelecek ayrılıkta kendilerine hatırı sayılır bir miras bıraktırmış olacaklar.
Bir de “Ablam gelin olacak kırıntı eşyası bana kalacak” psikolojisiyle hareket eden aile içinden bazı bireylerle iyi geçineceklerini düşünüyorlar.
Her ne kadar bu bireyler, son ikisinin toy oluşunun getireceği davranışları kestiremediklerini söyleyip, asgari müştereklerde anlaşana kadar tartışmalı geçecek yıllar yerine daha tecrübeli olan ikinciyi pazarlamakla meşgul olduğunu görseler de, sonuç itibarıyla kendi geleceklerinin daha iyi olacağına inanmışlar.
Kısacası herkes illaki ilk ikisinin koalisyonu için seferber olmuş sonucu bekliyor.
Sadece evin reisi ve gerçek aile efradı hariç..!
—————————————-
Mizahı bırakıp hayatın içinden örneklere dönelim.
Bu ne men koalisyon ki seçimden önce bile planları yapılmış..!
Nasıl bir plan ki, MHP, HDP, Doğan Grubu, Zaman Grubu, AKP, ABD, AB, İngiliz basını dahil hemen hemen herkes bu koalisyona dünden rıza göstermiş ve ona uygun davranış sergilemekte..
Seçimden hemen sonra MHP lideri Sayın Bahçeli çıkıp “ Millet bize ana muhalefet görevi verdi” dedi mi? Dedi.
Hangi millet? Cevabı yok.!
Aslında cevabı ortada…
Milletten kastınız size oy vermeyenler ise, onlar sizin meclis dışında bile kalmanızı istedi sayın Bahçeli..
Millet diye size oy veren kitleden bahsediyorsanız, onlar size muhalefet olasınız diye değil, iktidar olasınız diye oy verdi.
Bu durumda milletten kastınız ne?
Yoksa bizim bilemediğimiz bu millet kulağınıza şunları mı fısıldadı:” Karışmayın. AK Parti CHP koalisyon kurduruyoruz. Size de bir sonraki seçime hazırlık için ana muhalefet şansı veriyoruz.”
————————————
HDP bambaşka bir alem..
AK Parti’yi kendilerinin aldığı %13’lük oranı hazmetmemek ve ülkeyi erken seçime sürüklemekle suçluyorlar.
Son dönemde bölgede oluşan kaotik havayı bile AK Parti CHP koalisyonunun gecikmesine bağlıyorlar.
Aklı başında bildiğim bir HDP’li dostuma soruyorum. AK Parti HDP veya CHP ile illa koalisyon yapmak zorunda mı?
İlginç ama “Evet kurmak zorunda. Ülkeyi bu derece karmaşaya sürüklemek zorunda değil” cevabını veriyor.
Peki, Ak Parti tabanı bu partiye koalisyon değil iktidar görevi verdim diye dayatıyor ve gönlü koalisyondan yana değilse?
Daha ilginç bir cevap: % 60’ın sesine kulak vermeli..
%60 oyu siz mi almıştınız?
Cevap yok.
Kendinizi MHP ve CHP ile %60 potanın içinde mi görmektesiniz?
Yine cevap yok.
Bölgenin bu hale gelmesine sebep geçmiş uygulamaların ana sebebi olan CHP büyük ağabeyiniz miydi?
Cevap yine yok.
Yok daha neler..!
————————————
CHP ise apayrı bir alem..
Sanki ne et et, kendini AK Partiye beğendir demiş birileri…
Ne et et, kaleye gir. Belgelere, bilgilere vesaire ne varsa ulaş..
Ne varsa tabi..!
Sonrası mı?
Bu buluştur, uydur ne yaparsan yap ve sonra “Yok şunu istedim, bunu istedim ama AK Parti yapmadı” diye halka ani iniş yap..
Koalisyon aşkına nerdeyse en başta öne sürdüğü şartların hepsinden vazgeçecek..
Ne aşkmış be kardeşim diyesi geliyor insanın..!
————————————
Ha birde son günlerde ayyuka çıkan AK Parti içinde AKP’liler meselesi var ki, tam bir kronik vaka..!
CHP ile koalisyon çırpınışına giren AK Partililere gelince..
Koalisyon adaylarının hiçbiri uygun değilse anayasada erken seçim diye bir şey var yahu.!
Günlerdir neyi zorlamaktasınız?
Koalisyon güzel gelmiyorsa sine-i millet güzel işte..!.
Bu millet olanları iyi okuyup ya size iktidara tekrardan devam şansı verecek.
Ya da sizin dışınızdakilere daha rahat bir koalisyon yapma şansı…
Fikriniz, hayat tarzınız, dünya görüşünüz her ne ise sistemin partisi olmak dışında hiçbir şeyinizin uyuşmadığı partilerle zoraki evlilik yapmak zorunda kalmayasınız diye anayasa size erken seçim fırsatı vermiş.
Sine-i millete 3 ay içinde dönebilirsiniz demiş.
Dönün, ne durmaktasınız?
Bu millet bize verdiğini bir daha vermeyebilir diye korkunuz mu var..!
Kirli yükünüz olduğundan kuşkulanıyorsanız o halde şu 3 ay içerisinde ne kadar kirli yükünüz varsa boşalttığınızı gösterinde girin kardeşim.!
Ne kadar kökü maziye dayanmayan akıl vericileriniz varsa sırtınızdan indirin de girin.!
Tüm teşkilatlarınızda ne kadar kripto CHP’li, kripto MHP’li varsa ayıklayın da gelin.
Bölgedeki teşkilatlarınızda samimi AK Partilileri dışlayıp yerlerine baş tacı ettiğiniz ne kadar kripto HDP’li varsa ayıklayın da gelin.
Ne kadar derin damarla paslaşıp işi götüren kalın duvar varsa tespit edin.
Ne kadar paralelle mücadelede hızını alamayıp kökü mazide olanlara bile savaş açarak yapmacık mücadele ile prim yapmaya çalışanları pazarlamaya çalışan varsa onları tespit edin.
Bütün bunların üzerinde seçim güvenliği dahil her türlü tedbiri de alın ve gelin sine-i millete..
Sayın Erdoğan’ın deyimiyle namı diğer tekrar seçime..
Bu millet sizi bütün bunlara rağmen bağrına basmayacaksa “Men Amene bil-kader, Emine min el-keder” deyip oturun.
Ötesi var mı?
Sağlıcakla kalın
@akgulahmet