Kardeşliğin yeniden tesisine yönelik başlatılan ve geçtiğimiz günlerde yasal zemine oturtulan çözüm süreci, sadece bunu yürütmekle görevli hükümet ve muhataplarını değil, tüm halkı ilgilendiren bir süreçtir.
Bu süreç, 30 yıldan uzun süredir çok acılar çekmiş, çok bedeller ödemiş, çok gözyaşları akıtmış, doğulusu ve batılısıyla barışa hasret Anadolu insanının top yekûn ilgilendiren bir süreçtir.
Bu süreç, geçmişi telafi etmeye imkân tanıyan, barış ve kardeşlik adına herkesin elini taşın altına koyması gereken bir süreçtir.
Bu süreç, gerek muhatapların, gerekse ilgili tüm kurumların her türlü hassasiyeti göstermeleri gereken bir süreçtir.
Dün, Ceylanpınar belediye başkanı Menderes Atilla’ya yapılan saldırı, süreci sabote etmek isteyenlerin niyetini ortaya koyan bir saldırısıdır.
Legal siyasete tahammül gösteremeyen bir anlayışın sivil halka yaptığı bir saldırıdır.
Demokratik şeffaf ortamların çıkarlarını zedelediğine inanan kirli yapıların eski mahalle baskısına dönme arzusunu içeren bir saldırıdır.
Ceylanpınar’ın meşru ve seçilmiş belediye başkanına yapılan bu saldırı, barıştan beslenemeyeceğine karar verenlerin, kaos ve savaş ortamına dönme hayallerini gerçekleştirme saldırısıdır.
Şu bilinmelidir ki, çözüm ve kardeşlik süreci silahların ve bombaların gölgesi altında yürütülecek bir süreç değildir.
Şu bilinmelidir ki, çözüm ve kardeşlik süreci geçmişte yaşanan acıların yeniden tekrar etmesini, kardeşkanının ve gözyaşlarının yeniden akmasını hayal edenlerle yürütülecek bir süreç değildir.
Anadolu’nun çeşitli illerinden STK temsilcileri ve kanaat önderlerinden oluşan Ortadoğu Çözüm Platformu olarak Ceylanpınar’da yaşanan olayı kınıyor, süreci kesintiye uğratmamak adına herkesin üzerine düşen görevi hassasiyetle yerine getirmeye davet ediyoruz.
Ortadoğu Çözüm Platformu