Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bazı sivil toplum kuruluşları, Mısır’da darbe karşıtı 528 kişi hakkında “şiddete teşvik” suçlamasıyla idam cezası vermesine tepki gösterdi.
Mardin
Mardin merkezli Uluslararası Stratejik ve Tahlil Derneği (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, Mısır’da darbe karşıtlarına “şiddete teşvik” suçlamasıyla idam cezası verilmesine ilişkin, “Karar okunurken sanıkların ve müdafi avukatların olmamasını bir zamanlar bizdeki İstiklal Mahkemeleri’ne benzetiyorum” dedi.
İdam kararların verilmesinin inanılmaz bir insan hakları ihlali olduğunu, ne Mısır tarihinde ne de dünya hukuk tarihinde bu denli yüksek sayıda bir idam cezası bulunmadığını aktaran Akgül, Mısır’da yaşananların Türkiye’nin ne denli haklı bir Mısır politikası izlediğini gösterdiğini dile getirdi.
Demokratik muhalefet hakkını kullanmaya çalışanların, cezaevlerinde çürütülürken ve haklarında idam kararları verilirken Rabia Meydanı’nda yüzlerce göstericiyi katleden polislerin mahkemeye çıkarılmadığını anlatan Akgül, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sanıkların ve müdafi avukatların olmamasını bir zamanlar bizdeki İstiklal Mahkemeleri’ne benzetiyorum. Sadece hakim irade adına görüşünü ortaya koyan hakim ve savcı var. Bu inanılmaz bir şey. Bu noktada batının tutumu da çok ilginç. Bizdeki bir müebbet hapsi yorumlayan ve sorgulayan, bir İslam ülkesindeki herhangi bir Avrupalının idamını kamuoyu oluşturarak dünyayı ayağa kaldırmaya çalışan Avrupa ülkeleri ve ABD, burada her nedense ‘dur’ dahi demiyor. İnanılmaz bir insanlık sınavı. Bu olaylar, halkın yüzde 50 oyunu alan Mursi’yi cezaevine tıkan ve şu anki Mısır iktidarının ne denli gayri meşru bir iktidar olduğunu gösteriyor.”
Diyarbakır
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, AA muhabirine, dünyanın neresinde olursa olsun idam cezasının kaldırılması ve kimsenin idam edilmemesi gerektiğini söyledi.
Yaşam hakkının, kutsal olan hakların en başında geldiğini, herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğunu vurgulayan Bilicik, Mısır’da adil yargılanma yapıldığına inanmadıklarını belirtti.
İnsan hakları örgütleri ve Avrupa’nın bir bütün olarak Mısır’daki idama karşı durması gerektiğini kaydeden Bilici, İran’da gerçekleşen idamlara karşı çıkılması gerektiğini kaydetti.
İdam cezalarına ilişkin karar veren ülkelerin elçiliklerine siyah çelenk bırakarak protesto ettiklerini ifade eden Bilici, “İnsan haklarına saygısı olan ülkeler ve kuruluşlar idam cezası veren ülkelere yaptırım güçlerini kullanmalılar. Çünkü insanlık dışı bir uygulama söz konusudur. Bu karar insanlık dışı bir karar ve kabul edilmeyecek bir karardır. İdam cezası kesinlikle kaldırılmalıdır” dedi.
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç ise Mısır’da duruşmada sanıkların bulunmamasına rağmen iki celsede 528 sanık hakkında idam cezası verilmesinin hukukla bağdaşmadığını söyledi.
Uluslararası kamuoyunun sessizliğinden cesaret alan darbecilerin üst üste hukuksuzca kararlar aldığını dile getiren Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Karar, utanç verici ve haksızlıktır. Darbeciler ellerinden gelen bütün zulmü ortaya koysalar bile Mısır’daki İslami hareket ve Müslüman kardeşlerimizi asla yıldıramayacaklar. Mısır’daki direniş haklı ve meşru temele dayanmaktadır. Verilen idam kararı cuntacıların kontrolündeki yargının islami kesimi baskı altına almak ve yıldırmak için yürütülen darbe politikalarının devamı niteliğindedir.”
Batman
İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (Hür Der) Batman Şube Başkanı Faysal Yaman da Mısır’ın tarihin en karanlık dönemlerinden birine tanık olduğunu belirterek, 528 ihvan üyesine verilen idam kararını kınadı.
Mazlum Mısır halkının başına geçirilen darbe boyunduruğu ile önce halkın seçimiyle gerçekleştirilen iktidarın devrildiğini, ardından makamların işgal edildiğini anımsatan Yaman, mazlum hizmetkarların makamlarından indirilerek berdest edildiklerini belirtti.
Yaman, şöyle konuştu:
“Seçtikleri yöneticileri desteklemek amacıyla alanlara inen halk, hiçbir taşkınlıkta bulunmamasına rağmen binlerce insanın kanı akıtılmış, suçsuz yere katledilmiş, tutuklanmış, esir alınmış, göstermelik mahkemelerle suçlanmışlardır. Mısır firavunlarının zindan ve hapisleri, pak ve temiz Allah aşıkları masumlarla doldurulmuş. 528 Allah yarenine idam kararı çıkarmışlardır. Bu karar, insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suçtur. Kararı kınıyoruz.”
Bingöl
Bingöl Ticaret Ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Erkan Çalbay da Mısır’da 528 kişiye verilen idam cezasını şiddetle kınadığını, demokratik olarak seçilmiş olan Mursi yönetiminin askeri darbe ile devrilmesi ve arkasından yaşanan sürecin tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştiğini bildirdi.
İnsanların demokratik haklarını savunmak için protesto gösterileri yaptığını anlatan Çalbay, darbe karşıtı olan kalabalıkları yıldırmak için verilmiş olan idam kararlarının hem siyasi hem de adaletsiz olduğunu kaydetti.
İnsanlık tarihi için acı bir gün olduğunu dile getiren Çalbay, “Mısır’ın darbeci yönetiminin etkisinde Mısır yargısının vermiş olduğu bu kararı yanlış buluyorum. İnsanlık namına şahsım adına kınıyorum” ifadelerini kullandı.
Siirt
Siirt Erdemliler Platformunca yapılan açıklamada da Mısır’da darbe suçundan yargılanması gerekenlerin, Mursi’yi ve cunta karşıtlarını yargılamaya başladığı, 528 darbe karşıtına idam cezası verildiği belirtildi.
Açıklamada, idam kararlarının Mısır’daki vahşetin tesvili olduğu vurgulandı. Mısır’da cunta karşıtı gösteri yapan 528 kişiye idam cezası verilmesinin kınandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Uluslararası arenayı ve Siirt halkını yargısız infaza karşı ortak bir eylem planı belirlemeye davet ediyoruz. Mısır yargısı şu anda darbeci ve baskıcı yönetime alet olmaktadır. Cunta, dünyanın suskunluğundan cesaret alarak, izzeti tercih edenleri idam etmeye çalışmaktadır. Darbe karşıtlarına idam cezası verildiği bugün adalet ve insanlığın ayaklar altına alınmasıdır. Zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit vererek dünyada eşi benzerine az rastlanan örnek bir direnişe imza atanlar değil, darbeciler yargı önünde hesap vermelidir. Siirt halkı olarak Mısır’daki Müslüman kardeşlerimizin yanındayız.” – Diyarbakır
AA