Welcome to Yeni Arena

ustadson logo

Neredeyse her yazısının başlığını “Başbakan Erdoğan”  ismiyle süsleyen  Hasan Cemal “Kitap yakmak neyse, Twitter’i yasaklamak da odur.” diyerek  insanları 140 karaktere hapseden sosyal medya aracını kitaba benzetmek suretiyle oldukça kutsamış..

Ha gayret Hasan Cemal, son yazında tam 15 kez Erdoğan demişsin..

Son 20 yazının tam 14’ünde de Erdoğan başlığı kullanmışsın..

Tek kelimeyle bravo.. Birkaç tane daha kullansan hem Guiness rekorlar kitabına girerek kendine PR yapmış olur, hem de % 46 yı temsilen Erdoğan sözcüğünü Google’da üst sıralara taşımak suretiyle hayırlı katkıda bulunmuş olursun

Belki belki işlediğin nefret günahını bu hayırlı hizmetinle nötrleme şansı bulursun.

————————————-

30 Mart seçimlerini geride bıraktık.

Herkes bu seçimdeki oy oranından memnun. Ama her nedense cumhuriyet tarihinin en fazla itirazlarının olduğu bir seçim oldu.

Her parti bir diğerini seçime şaibe karıştırmakla suçluyor. Üstelik benzer argümanlarla..

Kafaları karıştıran bir şey var ki  o da, Ceylanpınar-Ömerli hattında yaşanan hat veya sath-ı mudafaası bilmecesi ve iki farklı sıkıyönetim örneği..

Fakat kesin olan en net durum, bu seçim Sayın Başbakan’ın elini oldukça güçlendirdi..

Ne için mi?

Cumhurbaşkanlığı, Yarı başkanlık ve Başkanlık tartışmaları için..

————————————-

erdogan-gul

1 haftalık süre içinde ne mi oldu?

Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı konusunda Başbakan Erdoğan ile oturup konuşacaklarını söyledi.

Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Gül’ün de Başbakan Erdoğan’ın adaylığını destekleyeceğini belirtti.

Bunun üzerine, Erdoğan’ın şimdilik Cumhurbaşkanı olması gerektiğini söyleyenlerin sayısı aldığı oy oranından daha fazla trend yaptı.

Sevenleri gönüllerinden geçeni söylerken, muhaliflerden bir kısmı ise seçim çevrelerinde ismi bir marka haline Erdoğan’ın bu makamla siyasi pasifize olacağı hayali ile destek verdi.

Bölgede oy hedefini bir türlü tutturamayan BDP, “hem çok isterim, hem naz yaparım” diyerek destek şartını Başbakan’ın “Çözüm Süreci”nde atacağı adımlara bağladı.

Erdoğan Cumhurbaşkanı olacağına göre başbakan Sayın Gül olmalı şeklinde Putin-Mehmedev formülü konuşulmaya başlandı.

Gül’ün Başbakan olabilmesi için gereken milletvekilliği formülüne (Jet Fadıl) gibi yetişen  Bayburt’un tek milletvekili Bünyamin Özbek, Gül’ün milletvekili olabilmesi için seve seve istifa edeceğini dahi söyledi.

Her şey tamam..

————————————-

Bu durumda ne konuşulur, Ne konuşulmaz?

Bana göre Erdoğan aday olur mu, olmaz mı konusu çok fazla tartışılmaz.

Aday olursa gerekli desteği bulur mu bulmaz mı tartışması da fazla sürmez.

Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı ile halefinin seçileceği genel seçim bir arada yapılır mı yapılmaz mı tartışılır.

Yani Gül’lümü Gül’süz mü tartışılır.

Bir de, Gül’ün olduğu yerde hangi dikenler çıkar tartışma konusu olur.

Rahmetli Özal dönemindeki gibi emanetçi başbakan belki tartışılır ama,

Cumhurbaşkanlığı makamındayken bir bakıma yarı başkanlık sistemini oturtacak Erdoğan’ın gücü, Özal’a nispetle pek tartışılmaz.

————————————-

Adrenalin dolu 30 Mart seçimleri gibi Cumhurbaşkanlığı seçimi de selametle geçecek.

Geçecek geçmesine ama,

Yarı güçlü bir cumhurbaşkanı ile emanetçi bir başbakan veyahut güçlü bir başbakanla emanetçi bir cumhurbaşkanının kısa sürecek bir serüveni..,

Çözüm süreci, yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin ardından alevlenecek resmi yarı başkanlık veyahut başkanlık sistemi..

Ve hatta milletvekili seçimleri ile birleştirilecek başkanlık seçimi tartışmaları için nefeslerinizi sıkı tutmak gerekecek.

Welcome to Yeni Arena..

————————————-

Bu yazımda ısrarla Erdoğan ismini kullanıp Hasan Cemal’in son yazısını geçerek ben de bir reyting yapayım dedim ama nafile..

Hasan cemal’in Erdoğan aşkını geçmek imkansız..

Sağlıcakla kalın..

USTAD 07.04.2014