BDP’nin Mardin’de Güven Seçimi

Bundan önceki yazımda HUDAPAR seçmeninin büyükşehir adayı Mahmut Kılınç için fazla yorum yapmadığını, kapalı ve birleşik durduklarını söylemiştim.

Aynı durumu BDP için söylemek zor.

Bilge ve marka bir isim olduğu hususunda ben dahil bir çok kesimin hem fikir olduğu Ahmet Türk için bir takım endişelerin BDP seçmenince dillendirildiğine şahit oluyoruz.

Ahmet Türk’ün kişiliğinin belediyecilikte yıpranacağı gerekçesiyle aday bile olmaması gerektiğini söyleyenler var ama bu konu geride kaldı. An itibarıyla Kürt hareketinin duayenlerinden birisi olan Türk’ün sürekli yurtiçi ve yurtdışına sürekli yapacağı seyahatlerden dolayı oluşacak belediye yönetim boşluğunu hangi isimlerin dolduracağı şimdiden merak konusu..

Özellikle encümen listesinde son anda yapılan değişikliklere Ahmet Türk’ün gösterdiği tepkinin ardından Mardin’in yakın geçmişte yaşadığı acı deneyimlerin sil baştan yeni gruplarla tekrar edeceğine dair gerginlik seçmenlere yansımış durumda.

Süryani bir adaya yer verilmesi olumlu ama Mardin ve çevre illerde yaşayan Süryanilerin talebinin aksine merkezden eş başkan olarak belirlenen bir adayın tabanda ne kadar karşılığı olacağını dillendirenlerin sayısı da az değil..

Ağırlıkla bölgeye hitap eden BDP, son dönemlerde (militarist sol çizgiden bölgenin muhafazakar geçmişine doğru) eksen kayması yaşadığını, muhafazakar bölge insanının hassasiyetlerine cevap verebilmek için bir takım ataklar yapmıştı. 2014 Mart seçimlerinde oy potansiyeli olmayan katı sol HDP ile yaptığı ortaklık ve bunun sonucunda ortaya çıkacak sonucun HDP tarafından ne şekilde pazarlanacağını ileride göreceğiz.

Etnik duygularını bu partiyle tatmin eden bölgedeki seçmenin, ilk bakışta büyük bir balığa küçük bir çengel atıp sürüklemek gibi algıladığı bu durumdan duyduğu endişede haklı olup olmadığını seçim sonrası izleyeceğiz.

BDP seçmeni, yerel dinamikleri dikkate almadığı için partisini hiç bu denli sorgulamamıştı. Bunu parti içi demokrasi kültürünün yerleşmesi açısından değerlendirdiğimizde olumlu, parti içi kırılma ve gruplaşmalar açısından değerlendirdiğimizde olumsuz yansımaları olacaktır.

ahmetturk

BDP seçmeni dışında kalan Arap seçmenler ile muhafazakâr olsun veya olmasın diğer Kürt seçmenlerin Mardin büyükşehir belediye başkanlığına güçlü bir aday görünen BDP’ye dair endişelerini dikkate almakta yarar var.

Bu endişelerin başında etnik sol temelli bir partinin belediyecilikten ziyade kültürel değişim altında popülist davranışlar sergileyerek gelecek seçimlere demokratik imkân bırakmayacağı hususu yer alıyor. Yani bir bakıma TC’nin kuruluşunda aktif sorumluluk yüklenen, yer yer milliyetçi sol refleksleri ile tanıdığımız ve devletin asıl sahibi benim duygusuyla hareket eden ulusalcı CHP’nin tavrının bir benzerini BDP’nin gösterip göstermeyeceği endişesi..

Hem Artuklu, hem de Mardin büyükşehir belediyesini fethedilmesi gereken kale gibi gören BDP’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı mitingte Ahmet Türk’ün “Artuklu’da kepenklerin kapatılmayacağı” şeklindeki vaatleri ve daha öncesinde kendisiyle yaptığım sohbette ifade ettiği “farklı kültürleri beraberce yaşatacağız” sözlerinin uygulamaya nasıl yansıyacağını herkes gibi bizlerde bekleyip göreceğiz.

Kanaatimce Mardin büyükşehir belediye başkanlığını seçimini kazanmaya en yakın partilerden birisi olan BDP, şu ana kadar gerek mahalle baskısı yapmama, gerekse genel seçmeni rahatsız etmeme noktasında büyük çaba gösteriyor. Bu demokratik tavrını hem bu seçimde, hem seçim sonrasında sergilemesi durumunda, herkesçe kabul görebilir ve bölge insanıyla ortak politikalar geliştirebilir.

Gelecek yazıda diğer büyükşehir adayları ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak üzere

Sağlıcakla kalın

USTAD  05.03.2014