3 Yanlış 1 Erdoğan Götürür mü?
Sosyal medyada “CHP, MHP ve HDP birleşmiş Tayyip gitsin diyor. Bu sınav mı ki 3 yanlış 1 doğruyu götürsün.!” Şeklinde bir paylaşıma rastlamıştım.
Siyasi bir gerçeği, mizahi bir dille ancak bu şekilde ifade etmek mümkün..
Fakat bir eksiği var.
Paylaşımda bulunan kişi, görünürdeki 3 muhalif partiyi dikkate alarak TEOG sınavı hesabıyla ifade etmeye çalışmış.
Lakin bu 3 partiye ilaveten 4. bir kuvvet var ki üniversite sınavı gibi esas değerlendirme orada başlıyor.
4. kuvveti ne şekilde tanımlarsanız tanımlayın.
İster CİA, MOSSAD diye başlayıp, bitmek bilmez iştahıyla bölgedeki enerji kaynaklarına dair hesaplar yapan İngiltere başta olmak üzere birçok ülkenin arka plan müdahalesini sıralayın.
İster demokrasi ile zerre kadar alakası olmayıp, 7 Haziran seçimleriyle sandık numarasına kadar ilgilenen örgütleri sıralayın.
İster iç meselesini dış dünyaya hırsla taşıyarak taşeronluk vazifesi üstlenen derin damarla tanımlayın.
Nasıl tanımlamak veya neyi eksik görüp te eklemek isterseniz ekleyin.
Hatta dilerseniz siyasi hırslarını parti içi bir hesaba dönüştürmek isteyen AK Parti’nin merkez veya taşra teşkilatlarında oluşan halkayı dahi buna ekleyin.
Her ne ise, 7 Haziran seçimlerinin normal bir seçim olmadığını, üst akıl tarafından Türkiye’yi zayıf bir iktidara doğru götüren güçlü bir hesabın yapıldığını yeni baştan tekrar etmeye gerek yok.
Temel hedefin AK Partiden ziyade Erdoğan olduğunu, yabancı gazetelerin attığı manşetlerden görüldüğü üzere ortaya çıkan sonuçtan üst aklın ziyadesiyle memnun olduğuna da tekrar etmeye gerek yok.
Sonuç itibarıyla zayıflatmaları halinde Erdoğan’ı pasifize edeceklerini düşündükleri AK Parti, 258 milletvekili ile bugün artık tek başına iktidar değil.
Ufukta ya AK Parti’nin veyahut CHP’nin başını çekeceği azınlık ya da koalisyon hükümetinden tutunuz da, erken veya tekrar adı verilecek yakın bir seçim görünüyor.
Yani bu gün itibarıyla muhalefet partilerine iktidara ortak olma şansı doğmuş durumda.
Kanaatimce AK Parti’nin başkanlık, yeni anayasa ve çözüm sürecini bir arada taşıyabilecek bir parti yok.
Buna en yakın parti HDP gibi görünüyordu ama seçimde çözüm süreci ve yeni anayasaya adam akıllı değinmezken en fazla muhalefet ettiği konu da başkanlık sistemi olmuştu.
Bu durumda MHP, CHP ve HDP’nin kendi aralarında anlaşarak koalisyon hükumeti oluşturmaları söz konusu ama 4.kuvvet ellerine güçlü bir fetva tutuşturmadıkça seçmenleri karşısında ciddi bir prestij kaybına uğrayacaklarını hesaplayacaklardır.
Somut ortak görüntüsü veren koalisyon fikrinden ziyade CHP’nin kuracağı azınlık hükümetine destek olasılığı daha yakın ihtimal gibi görünüyor.
Olur da bir araya gelirlerse, işte o zaman Erdoğan başta olmak üzere AK Partiyi kökten götürmeye çalışacaktır.
Peki götürebilecek mi?
Zor..!
Böyle bir oluşumun sürekli olarak yolsuzluk ve hırsızlıkla suçladığı AK Partiye hesap sormaktan ziyade iktidar nimeti diye yatıp kalktıkları bir takım hususlarda haksız paylaşımdan dolayı kısa bir sürede feşl olacağını tahmin ettiğim için zor.
Sürekli olarak muhalif kesimin taleplerini kulak ardı etmekle suçladıkları AK Parti’ye örnek olmaktan ziyade bırakın geride kalan muhalifleri, birbirlerine dahi hayat hakkı vereceklerine inanmadığım için zor.
Velev ki içlerinden birinin birtakım talepleri makul olsa da bir diğeri için makul karşılanmayacağından dolayı zor.
Haliyle bu birliktelik, doğru bir birliktelik değil 4 yanlışlı bir birliktelik olacaktır.
Üniversite sınavındaki 4 yanlışın bir doğruyu götürmesi gibi değil, olsa olsa bütün yanlışları süpürüp götürecek bir birliktelik olacaktır.
Belki Erdoğan’ı değil ama yanlış yapan hepsini birden götürecektir.
Üst akıl, 4. Kuvvet planlaması filan dediğime bakmayın sakın. Neticede kim ne planlamışsa planlasın, sandığa yansıyan milletin iradesidir.
Lakin ufak bir yanlış dahi sadece üçünü değil, bu iradenin AK Parti iktidarıyla birkaç yıldır elde ettiği birçok kazanımını da beraberinde götürecektir.
Götüreceği varsa getireceği de var elbette..
Boşu boşuna milleti gerdikleri bir seçimin ardından yeni bir seçimi getirecektir.
Aday adaylık çalışmamada özellikle kullandığım “Yeniden Güçlü Bir Mardin” sloganımdan esinlenerek söyleyeyim.
Yeniden Güçlü Bir Erdoğan’ı getirecektir.
Hodri meydan
@akgulahmet